10 Kasım 2010 Çarşamba

WERNİCKE KORSAKOFF’LULAR DAYANIŞMA KONSERİ/GÖRSELLER/ANKARA

1 yorum:

  1. Nevin Berktaş’tan mektup var!




    Başımdan geçenler üzerinden, bu hücreleri anlatmak istedim. Ortaçağ'ın izbe hücrelerinden hiç farkı olmayan; farelerin, Çukurova yılanlarının mesken tuttuğu, kibritin bile alev almadığı, vıcık vıcık nemli duvarlarıyla küçükcük bir hücrede nasıl yaşanır bilinsin istedim. Zorla İstiklal Marşı söyletmek, "komutanım" dedirtmek, ön ilikletmek, tek tip elbise giydirmek, en basit insani ihtiyaçlarını bile yaptırtmamak, nasıl bir işkencedir bilinsin istedim. En azından bilinenlere bir katkı olsun istedim...
    Bir kadın olarak, bunları yaşamanın ek zorluklarıyla dolu yıllarda tek bir yaptırıma bile uymadan, tek başıma kalsam da bu karanlığa nasıl göğüs gerdiğimi, insan gücünün ne yenilmez olduğunu, hücrelerin kaç devrimci ve komünistin ölümüyle yıkıldığını anlatmak istedim. Toplumsal bir idealsizleştirme ortamında, inançlarım için her zorluğa direndiğimi-direneceğimi; bu dünyada hala idaeleri için ölen insanlar olduğunu bir kez daha vurgulamak istedim...

    Bunları yaşadım, anlattım ve şimdi yargılanıyorum. Tüm yaşanmışlıklara karşın. hala hücreyi savunan mantık değil, ama benim kitabım yargılanıyor!
    Sizlerden bu haksız yargılamayı kamuoyuna duyurmanızı istiyorum... Ben her şeye rağmen ve her şeyden dolayı hücre karanlığının yıkılacağına inanıyorum. Bunu hiç kaybetmedim. Çünkü ne insan hücreye sığabilir, ne hücre o kadar büyüyebilir!

    Nevin Berktaş

    YanıtlaSil