28 Temmuz 2015 Salı

WKEMDG Çukurova Bölgesi Adana Barış Bloğu'nun Kurulduğunu Duyurdu



Wernicke Korsakofflular ve Eski Mahpuslarla Dayanışma Girişimi'nin de aralarında bulunduğu Adana emek güçleri bir araya gelerek, siyasal iktidarın savaş çığırtkanlığı yaparak ülkeyi tehlikeli bir sürece sürüklediğinin altını çizdi. 

Yapılan basın açıklamasında barış talebiyle bir araya gelmek ve yaşam hakkını savunmak için çağrı yaptıklarını belirten emek güçleri barış bloğunun bir ihtiyaçtan doğduğunu söylediler. 

Savaş çığırtkanlarına, milliyetçi ve militarist bir toplumsal iklim yaratarak seçimde kaybettiklerini savaşta kazanmak isteyenlere inat barışta ısrar ettiklerini belirterek; bombalara, katliamlara, baskılara karşı bu topraklarda barışın sesi olmaya, adalet ve eşitlik ilkelerine dayalı bir arada yaşamı savunmaya devam edeceklerini duyurdular.

Herkesi, savaşın yarattığı toplumsal ve insani tahribata karşı kardeşliği savunmaya çağıran grup Adana'da Barış Bloğu'nun kurulduğunu ve barışa sahip çıkarak AKP’ye savaş yaptırmayacaklarını söylediler.


İHD Adana Şubesi Eşbaşkanı Sema Peynirci'nin okuduğu basın açıklamasında, "20 Temmuz sabahı Kobanê’nin yeniden inşası için Suruç’da bulunan 31 gencin katledilmesinin ardından geçici hükümet eliyle hız kazandırılan savaş konsepti, askeri ve siyasi operasyonlar ile tırmandırılarak devam ediyor, son iki gün içerisinde birçok ilde gerçekleştirilen operasyonlarda savaşa karşı barış diyenler susturulmaya çalışılıyor" dedi.



WKEMDG Basın Açıklaması Yaparak Suruç Katliamını Kınadı



Wernicke Korsakofflular ve Eski Mahpuslarla Dayanışma Girişimi, basın açıklaması yaparak Suruç katliamını kınadı. İHD İstanbul Şubesi’nde yapılan basın açıklamasını girişim adına Mustafa Yaşar okudu.

Dayanışma Girişimi'nden Esmahan Ekinci, “Bizler devleti 19 Aralık Katliamı'ndan çok iyi tanıyoruz. Kobanê'de gelişen yeni bir umut ve yaşam vardı. Devlet katliamlarla saldırıp bu yeni yaşamı yok etmeye çalıştı. Ama başaramayacaklar" dedi.

Dayanışma Girişimi'nden Eyüphan Başar ise, "Devlet 12 Eylül'de askeriyle saldırdı, şimdi de DAİŞ'iyle saldırıyor. Bu saldırı, Türkiyeli devrimcilerle Rojava arasındaki bağı koparmaya yöneliktir" dedi.

Açıklamada, Türkiye'nin bir çok ilinde yapılan sözde IŞİD operasyonu da protesto edildi. Ahmet Demirsoy, "Suruç Katliamının acısını taşırken bugün bir kişinin daha polislerce katledildiğini duyduk. Bu infaz bir katliamdır" dedi. Demirsoy, Türkiye'nin gidişatının iç açıcı olmadığını vurgulayarak herkesi barışı sahiplenmeye çağırdı.

DAİŞ'e yapılan operasyonların göstermelik olduğuna dikkat çeken Semiray Yılmaz ise "Barbar, katil DAİŞ çeteleriyle Türkiye sosyalistlerine birlikte operasyon yapılıyor. Bu toplumun algısını yanıltmaya yöneliktir" dedi. Yılmaz, sosyalistlerle dinci faşist DAİŞ'i yan yana koyarak yaratılan algının kabul edilemeyeceğine dikkat çekti.

Basın açıklamasının tam metni ise;

Katliam Karşısında Sesimizi Yükseltiyoruz!

20 Temmuz’da Urfa’nın Suruç ilçesi Amara Kültür Merkezi önünde basın açıklaması yapan SGDF’li öğrenciler IŞİD'in gerçekleştirdiği intihar saldırısı sonucu katledildiler. Hastanede 40’ın üzerinde yaralı var. Yaralıların özellikle 3’ünün durumu ağır. Bununla birlikte, saldırıda ölümsüzleşenlerin sayısının 32 kişi olduğu açıklandı. 

Saldırıda devletin ihmalkarlığı, ya da güvenlik zaafiyeti olduğu söyleniyor. SGDF’li öğrencileri Kadıköy’den itibaren takip eden ve Suruç’a girerken “didik didik” arayan devletin, intihar saldırısını gerçekleştiren kişiyi, saldırıdan önce tespit edip yakalamaması, ihmal veya güvenlik zafiyetiyle açıklanamaz. IŞİD’linin bu saldırıdaki tek rolü tetikçiliktir. Bu katliamı gerçekte yapan olarak özne devletin ta kendisidir. 5 Haziran’da Diyarbakır’da ki saldırgan arandığı ve otelde yakalandığı halde serbest bırakılmış ve bunu da sıkılmadan, utanmadan güvenlik zaafiyeti olarak açıklamışlardı. Nereden ele alırsak alalım katliamın birinci derece sorumlusu devlettir.

Aynı devlet 19 Aralık’ta biz devrimci tutsakları tetikçi kullanmadan bizzat katletti. 19 Aralık 2000’de 28 canımızı ölümsüzlüğe uğurladık. Devlet o zaman da bizzat işlediği cinayetleri üstlenmedi. Bugün Suruç’ta ki katliamı tetikçi aracılığıyla yaptı. Haliyle katiller bu durumda en fazla güvenlik zaafiyeti vardı, diyecekler. Belki onu bile söylemezler...

Ama biz ölüm orucu gazileri ve eski tutsaklar olarak biliyoruz ki, gerçek katil Suruç’ta 32 yoldaşımızı katledip, katliamı protesto edenlere azgınca saldıranlardır. Ve sesimizi gerçek katillere karşı çıkarıyoruz. Ve inanıyoruz, ve bunun için mücadele ediyoruz ki, faşizm döktüğü kanda boğulacak!

Burjuvazi,

katletti içimizden ikimizi
bu iki ölü ölmeyen iki ölümüzdür!
Burjuvazi,
kavgaya davet etti bizi
davetleri kabulümüzdür!
Biz nasıl bilirsek hep bir ağızdan gülmesini,
biliriz öylece yaşamasını, ölmesini.
Hepimiz - birimiz için,
birimiz - hepimiz için!..



Wernicke Korsakofflular ve Eski Mahpuslarla Dayanışma Ağı

27 Temmuz 2015 Pazartesi

WKEMDG Çukurova Bölgesi Suruç İzlenimlerini Paylaştı...


Katliamdan iki gün sonra, 22 Temmuzda Suruç'a giderek, WKEMDG adına taziyelerimizi ve dayanışma duygularımızı bizzat iletelim istedik. Sabah çok erken saatte Fatih Sönmez ve ben, Adana'dan yola çıkarak, Düziçi'nde Mustafa Çamlı'yı da alarak Suruç'a yola koyulduk...

TOMA, Asker ve Polis Panzerleri, zırhlı araçların girişleri tuttuğu Suruç'a girdiğimizde, HDP'li bir dost bizi karşıladı ve doğruca katliamın yaşandığı Amara Kültür Merkezi'ne gittik.  

Yanmış ve dalları kopmuş ağaçlar, camları parçalanmış ve sıvaları dökülmüş  binalar, defalarca temizlenmesine rağmen yerlerden çıkmayan genç Yoldaşların kanları; fotoğraflar ve videolardaki görüntülerin sözel izdüşümleriydi...

Vahşet görüntüleri insanı etkiler elbet, ama bebek - çocuk oyuncaklarının bu kadar etkin olacağını düşünemezdim. Parçalanmış, yanmış haldeki rengarenk oyuncaklar, "bizi Kobanê 'ye ulaştırın" dercesine , adeta seyredenlerin gözlerine ve yüreğine hükmediyorlardı.

Her bir köşede ulusal-uluslararası basın kuruluşları, olay tanıkları ve  çevredeki kişilerle röportajlar yapıyordu.   Kararlı yüz ifadeleri ve ağır başlı konuşmalar, yüreklerin kanamasını engelleyemiyordu. Herkes soğukkanlıydı, vakurdu ama devlet destekli IŞİD çetelerine de öfke doluydu...

Patlama noktasında saygı duruşunda bulunduk. Zemindeki parkelerde,  en ufak bir tahribat yoktu. Katil köpek, görevini yerine getirmişti. Parçalanmış beden parçaları, ağaç dallarında, çeşitli binaların balkonlarında ve damlarında, yollarda bulunmuştu.  Bunları dinlerken, "Ve biz unuttuk bağışlamayı! " dizeleri dilimizde, beynimizde dolaşıyordu. Her yer kıpkızıl kandı. Sömürüsüz,  baskısız, bir dünya yaratma mücadelesi, işte bu genç Yoldaşların da kızıl kanlarıyla örülecekti...

SGDF'li dostlar, yaralılarla ve şehitlerle ilgilendikleri için, onlara taziye ve dayanışma duygularımızı yazılı olarak ilettik. HDP'li yöneticiler ve milletvekilleriyle söyleştik ve duygularımızı, birlikteliğimizi, dayanışmamızı bildirdik. 

Yaklaşık iki saat kadar kaldığımız Amara Kültür Merkezi'nden ayrılırken; kanayan yüreklerimiz, içimize akan gözyaşları ve bir de "Bombazede Kobanê Oyuncakları "nın görüntüleri bize eşlik etti. 

Bu katliam, Türk ve Kürt Halklarını birbirine daha çok bağlayacak ve Kobanê'den Karadeniz'e, Kürdistan'dan Türkiye'ye halklar dayanışmasının yeni bir zemini olacaktır! 

"Tırnakla sökülüp kopartılacak" olan zaferimizin inancıyla, hepinizi dostça kucaklıyoruz...

Yazan: Bekir Sıtkı Keçeci
Wernicke Korsakofflular ve Eski Mahpuslarla Dayanışma Girişimi (WKEMDG) Çukurova Bölgesi


23 Temmuz 2015 Perşembe

7 Temmuz 2015 Salı

Savaş Kör Hakkında Kamuoyuna Zorunlu Açıklama




Kamuoyuna; 

Son günlerde Savaş Kör'ün "parasız kaldığı" ve "ailesinin para yardımı talep ettiği" yönünde asılsız bilgiler yayılarak bir sosyal medya kampanyası yürütülüyor. 2005 yılından beri Wernicke Korsakofflular ve Eski Mahpuslarla ilgili çalışma yürüten dayanışma girişimi olarak, İstanbul Tıp Fakültesi psikiyatri kliniğinde tedavi gören Ölüm Orucu Direnişçisi Savaş Kör'ün ailesi ile iletişim kurduk ve durumu hakkında bilgi aldık. TKP/ML davası eski tutsaklarından Savaş Kör'ün tedavi sürecini takip eden kurumlardan biri olarak sosyal medyada çıkan asılsız haberlere itibar edilmemesini rica ediyoruz. 

Ölüm Orucu Direnişçilerinin bu şekilde asılsız haberlerle gündeme gelmesi bizleri üzmüştür. Savaş Kör'ün durumuna ilişkin bilgileri aşağıdaki iletişim bilgilerinden edinebilirsiniz.

Partizan Şehit ve Tutsak Aileleri:   
Semiha tlf: 0 538 797 26 60 

Wernicke Korsakofflular ve Eski Mahpuslarla Dayanışma Girişimi:
Seza tlf: 0 537 749 12 65


Wernicke Korsakofflular ve Eski Mahpuslarla Dayanışma Girişimi