Sabah Yıldızı: Sabahattin Ali Filmini İzledik Birlikte

25 Ocak 2015’te Metalurji Mühendisleri Odası toplantı salonunda Yapımcı, Yönetmen Metin Avdaç’ın da katılımıyla “Sabah Yıldızı” belgesel filmi gösterimi düzenledik. 

Film öncesinde bir konuşma yapan Metin Avdaç, bir film çekiminden dönerken yolda arkadaşıyla Sabahattin Ali hakkında konuşmaya başladıklarını ve bu kadar ünlü bir sanat ve edebiyat adamının hayatıyla ilgili belgesel film yapılmadığının farkına vardıklarını söylüyor. O yolculukta karar veriyor bu filmi yapmaya…

Yapımcı yönetmenliğini Metin Avdaç'ın, öykü yazarlığını Aslı Avcu'nun, kurgusunu Thomas Balkenhol’ün yaptığı filmin çekimleri uzun bir araştırma dönemi sonunda Türkiye, Almanya ve Bulgaristan’da gerçekleştirilmiş.

Filmle ilgili destek görmediğini belirten Avdaç, 2012’de gösterime giren filmle ilgili maddi kaynak sıkıntısını bir türlü çözemediklerini dile getirdi. Bu kısa açılış konuşmasından sonra film gösterime başladık…

Film Sabahattin Ali’nin ölüm sahnesiyle başlıyor ardından Ardino’ya uzanıyor yazarın doğduğu şehre. Kızı, dostları, öğrencileri, arkadaşları, yoldaşları anlatıyor Sabahattin Ali’yi. Eserlerinde ki paragraflardan sesleniyor bize gittiği ülkelerden, şehirlerden… Kuyucaklı Yusuf, Kürk Mantolu Madonna canlanıyor gözümüzde, şiirleri, yakıyor yüreğimizi…

Öyküleri, romanları, şiirleri, çevirileri yaşadığı dönemde ki politik atmosfer atlanmadan aktarılıyor. Sabahattin Ali’nin yattığı hapishaneler, gördüğü işkenceler de geçiyor film de… Bugün dillerden düşmeyen “aldırma gönül aldırma” bestesiyle ve yüksek duvarlı, soğuk odalı hapishane görüntüleriyle izliyoruz filmi…

Yaklaşık 2 saat süren film de yer yer Sabahattin Ali’nin soluk fotoğrafları, kızı Filiz Ali’nin anlattığı anılar, yazdığı mektuplar da yer alıyor. Komünist olması gerekçesiyle oradan oraya sürülüyor. Faşizmin yükseldiği bir dönemde, işkenceden, hapishanelerde kalmaktan bıktığı bir bir dönemde gitmek istiyor Sabahattin Ali ve bu gidiş yolculuğunda yakalanıp işkencede katlediliyor. Devleti zarara uğrattığı gerekçesiyle gömleği, saati, gözlüğü gibi kişisel eşyalarına el konuyor. Katillerin kim olduğu biliniyor ama ölümünden 66 yıl sonra bile araştırılmıyor.

Filmde her hafta cumartesi Galatasaray Meydanı’nda oturan ve kayıplarının akıbetini soran Cumartesi İnsanları’nın Sabahattin Ali oturması da yer alıyor. Filmde tanıklıklarıyla yer alan kişilerin büyük bir kısmı bugün hayatta değil. İzlerken halkını düşünen böylesi bir aydının devlet eliyle katledilmesine yüreği dayanmıyor insanın… Ve düşünmeden edemiyor insan yaşasaydı bu aydınlar bugün nasıl şekillenirdi toplum?

Film sonrası film üzerine sohbet edip aklımıza takılanları sorduk Metin Avdaç’a. Samimiyetle verdiği cevaplar ve böylesi bir belgeseli çekmesi nedeniyle teşekkür ederek bitirdik gösterimi…