26 Eylül 2013 Perşembe

WERNİCKE KORSAKOFF'LULAR VE ESKİ MAHPUSLARLA DAYANIŞMA GİRİŞİMİ
3. YAZ KAMPI, 2013, DİDİM

Wernicke Korsakoff'lular ve Eski Mahpuslarla Dayanışma Girişimi 3. Yaz kampı, 6-15 Eylül 2013 tarihleri arasında Didim'de 62 kişinin katılımı ile gerçekleştirildi.

7 Eylül sabahı konaklama yerine ulaştığımızda uzun zamandır görüşmeyen arkadaşlarımız, dostlarımız ve yoldaşlarımızın kucaklaşması ve selamlaşmaları yine uzun süren bir hazırlık döneminin en büyük mutluluk anlarından biriydi. Kamp için Didim'de hazırlık yapan dostlarımız da bizi karşılamak için oradaydı. Bu incelikli davranıştan çok mutlu olduk.





Kucaklaşma ve selamlaşmadan sonra herkesi odalarına yerleştirme telaşı aldı. Bu zorlu iş bittikten sonra denize girmek isteyenler denize gitti, dinlenmek isteyenler otelde kaldı.

Akşam yemeğinden sonra Didim'li dostlarımız hazırladıkları kamp programını bizimle paylaştılar. Çok yoğun ve özenle hazırlanmış programla onlar için ne kadar değerli olduğumuzu hissettik ve bu hissin tadını da çıkarttık. Musa ve Erdal'ın canlı müzik dinletisi ile günün yorgunluğunu sonbahar akşamı serinliğinde attık.

Pazar günü program dahilinde tekne turuna çıktık. Havanın açık ve güzel olması, hem koyların güzelliğini görmemize hem de denizden hep birlikte keyif almamıza neden oldu. Direnişçi arkadaşlarımızın da can yelekleri ile yüzmeleri, hatta Nihat'ın teknenin üzerinden denize atlayış yapması hepimiz için keyifli bir sürpriz oldu.. Denizde direnişçi arkadaşlar, çocuklar ve dayanışmacıların oluşturduğu atmosfer görülmeye değerdi. Ayrıca teknede kah halay çekip oyun havalarına hep birlikte katılarak ederek kah türkülere şarkılara eşlik ederek günün nasıl sona erdiğinin farkına varamadık. Dönüşte küçük dayanışmacılardan Ulaş'ın doğum gününü hep birlikte teknede kutladık.






Akşam Üçrenk müzik grubunun dinletisi keyfimize keyif kattı..

Pazartesi günü gün boyu serbest program vardı. Denize gidenlerimiz, otelde vakit geçirenlerimiz oldu. Uzun zamandır görüşmeyen arkadaşlar sohbet etmenin tadını çıkardılar, denize gidenler de denizin.

Yeni aramıza katılanlarla tanışmanın ötesinde artık daha derinlikli sohbetler yapmaya başladık. Bir yandan da Tavla ve Satranç turnuvası için hazırlıklar başladı.

Salı günü Apollon tapınağı ve Miletos Harabelerine gezi düzenlendi. Didim destekçilerimizden Barış Hoca'nın rehberliğinde gezdiğimiz taş anıtlarda insanlığın muazzam enerjisine bir kez daha tanık olma şansı yakaladık. İlk taşeron çalışmanın Apollon tapınağının yapımında oluşturulduğunu öğrendik ve öğle yemeğimizi yine Didimli dostlarımızın organizasyonu ile çok güzel bir lokantada yedik ve Didim Belediye Başkanı bizleri ziyaret etti. Dünyanın en büyük köy kütüphanesini ziyaretimizde bizim de beklemediğimiz bir manzara ile karşılaştık. Kütüphane izlenimlerimiz ayrı bir yazı konusu. Burası bizler de dayanışma yapabilsek ne iyi olur duygusunu yaşattı. Kütüphane ziyareti sonrasında köy kahvesinde hep birlikte bir şeyler içerek biraz nefes aldık. Sonra yolumuz Miletos harabelerine döndü. Anfitiyatronun arkasının baktığı ova yerin nasıl seçildiğini gösteriyordu.





Akşam dönüşte Ahmet Atakan için yapılan protesto eylemine tüm kamp sakinleri olarak katıldık.




Çarşamba günü serbest programdı. Deniz ve havuz sefalarının yanı sıra Didimli dostlarımızın ziyaretleri, yerel basının röportajları, tavla ve satranç turnuvalarının heyecanı ile dolu bir gün oldu. Tavla ve Satranç maçlarının heyecanı kamp atmosferini de oldukça neşelendirdi. Akşam küçük dayanışmacılarımız için Lunapark programı vardı. Çocukların dönüşteki yüz hatları ve mimikleri her şeyi anlatıyordu.




Perşembe günü Bafa gölü ziyaretimizi gerçekleştirdik. Yolculuğumuzun sonuna doğru Bafa gölüne paralel giden yolun üzerinden göl manzarası seyrederek ulaştık göl kenarındaki konaklama yerine. Yanımızda getirdiğimiz gözlemelere ek olarak köyden domates peynir alarak öğle yemeğimiz yedik. Yemekten sonra taşların içine yapılmış olan tarihi kenti gezdik. Dönüşte Kazıklı’da çay demleyip yeni pişmiş, kokusunu içimizde hissettiğimiz tandır ekmeği yedik ve olmazsa olmazlarımızdan halaylarımızı çektik. Dönüş yolunda otobüste şarkı, türkü eğlencesi yaptık. İçimizde saklı cevherlerin seslerine tanık olduk, şarkılarına ve türkülerine eşlik ettik.




Akşam yemeğinden sonra Didim Merkezde 12 Eylül'ün yıldönümünde yapılan basın açıklamasına hep birlikte katıldık. “Lice'den Taksime 12 Eylül Sürüyor”, “Darbeciler halka hesap verecek” sloganlarını attık. 12 Eylül'ü anlatan kısa konuşmalarla açıklamamızı izleyenlere de bilgi verildi.



Cuma günü yine deniz günüydü, otelde dinlenildi. Akşam kamp eğlencesi düzenlendik. Sesimiz sesimize karıştı, oyun havalarında omuzlarımız değdi birbirine. Halaya durduk hep birlikte. Yine şarkılar söyledik.






Cumartesi denizin tadını çıkarmak için son günümüzdü. Bütün gün deniz, sohbet ve dinlenme ile geçti. Yemek sonrası her kampta yaptığımız gibi hep birlikte, kamp süresince yaşadıklarımızı, izlenimlerimizi ve duygularımızı paylaştığımız değerlendirme toplantısını yaptık.



Akşam uzun yıllarını mahpusta geçirmiş olan Muzaffer Öztürk bize keyifli bir bağlama dinletisi sundu. Ertesi gün yolculuğumuz vardı, yorgunduk ama birbirimizden ayrılmak istemiyorduk sabaha kadar türkü söylemenin keyfini yaşadık.



Pazar sabahı hazırlıklarımız bittikten sonra ayrılık vakti geldi. Bu sefer sarılmalar ve kucaklaşmalar hüzün yüklüydü. Ayrılmak zor geliyordu hepimize. Didimli dostlarımızın yolun bir kesimine kadar gelip bizi yolcu etmeleri büyük sürpriz oldu, çok duygulandırdı hepimizi. Son kez onlara el sallarken emeklerini, çabalarını ve bizi Didim'de görünür kılmalarını bir kez daha hatırladık. Kalıcı dostlar edinmenin keyfiyle son bir kez daha el salladık.




Dayanışmayı tam anlamıyla hissedeceğimizden emin olduğumuz bir sonraki kampa hazırlanmak üzere dönüş yolculuğumuz başladı.

Kampın daha sağlıklı olması için emeklerini ve zamanlarını esirgemeyen Pınar, Barış, Dilek, Mahir, ve Mahmut'a, bizi maddi ve manevi olarak destekleyen İsviçre’deki dostlarımıza, ziyaretimize gelen Didim Cemevi, HDK, ESP, KESK, BDP, Partizan, EÖC'ne, yaptıkları röportajlarla yerelde görünmemizi sağlayan Mavi Didim gazetesi, Efe gazetesi, Özgür Ses gazetelerine, desteklerini esirgemeyen Didim Belediyesi, Kamacı Restaurant, Didim Cemevi, Munzur Tekne, Musa-Erdal Müzik Grubu, Üçrenk Muzik Grubu, Family Otel, Didim HDK, Ünal, Homedepo Mobilya, Merkür Hediyelik Eşya, Didim Partizan'a her şey için teşekkür ederiz.

Emeklerine ve zamanlarına sağlık....

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder