WERNİCKE KORSAKOFFLULAR VE ESKİ MAHPUSLARLA DAYANIŞMA GİRİŞİMİ'NDEN AÇIKLAMA

WERNİCKE KORSAKOFFLULAR VE ESKİ MAHPUSLARLA DAYANIŞMA GİRİŞİMİ'nin Wernicke Korsakoff hastası eski mahpusların basında hedef gösterilmesine ilişkin 9 Şubat 2013 günü İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi'nde yapmış olduğu basın açıklamasını aşağıda okuyabilirsiniz.

BASINA VE KAMUOYUNA

Ankara’daki ABD Büyükelçiliğine yönelik intihar saldırısının ardından Wernicke Korsakoff hastalığından dolayı tahliye edilmiş mahpusların büyük bir sorumsuzlukla hedef gösterilmesini hayret ve kaygıyla izliyoruz.

İntihar saldırısını düzenleyen Alişan Ecevit ŞANLI’nın daha önce ölüm orucu eyleminden dolayı tahliye edilmiş olması Wernicke Korsakoff hastalığına yakalanmış olan mahpusları potansiyel bir şiddet öznesi olarak göstermeyi haklı çıkarır nitelikte değildir.

Bu hastalar, bugün bizzat F tipi cezaevlerinin inşa sürecinde yer alan ve çeşitli davalar nedeniyle bu cezaevlerinde kalmak zorunda kalan asker ve sivil bürokratların dahi katlanılmaz buldukları tecrit sistemine karşı son çare olarak bedenlerini açlığa yatırmış ve bu nedenle geri dönüşümsüz olarak sakatlanmış, hastalanmış direnişçilerdir.

Wernicke Korsakoff hastası mahpuslar ülkedeki demokratik mücadele, ifade ve örgütlenme olanaklarının yetersizliğinden kaynaklı olarak tamamen barışçıl bir mücadele anlayışı olan açlık grevleri ile hayatlarını ve sağlıklarını ortaya koyarak vicdanlara seslenmişler, toplumun tecride mahkum olmasını engellemeye çalışmışlardır. Bu kişiler potansiyel bir tehdit değil, toplumsal mücadele eksikliğinin yükünü kendi tercihleri ile de olsa ağır bir şekilde taşımak zorunda bırakılmış muhaliflerdir.

Vicdan sahibi kişilerin yaratmış olduğu toplumsal baskı nedeniyle, bir an önce açlık grevlerini sonlandırmak isteyen 19 Aralık katliamının düzenleyicileri görülmedik bir hızla bu mahpusların tahliyesini sağlamış, konunun gündemden düşmesini takiben de bir kısmını tekrar tutuklayarak cezaevlerine göndermiştir. Bugün cezaevlerinde 20’nin üzerinde Wernicke Korsakoff hastası mahpus bulunmaktadır.

Tahliye edilen bu hastaların bazıları 1 yıllık iyileşme sürecinde kısmen iyileşme yaşamışlarsa da bu sürenin geçmesiyle iyileşme olanağı kalmayanların bazılarının cezaları Adli Tıp Kurumu kararları sonucu cumhurbaşkanı tarafından kaldırılmıştır.

İyileşme gösterenlerin nasıl bir siyasi faaliyet süreçlerine gireceği kendi tercihleridir, bu eylemlerin niteliği ayrı bir tartışma konusudur. Ancak bu durum Wernicke Korsakoff hastası mahpusların içinde bulunduğu hastalık, sakatlık, engellilik hallerini, toplumsal desteğe olan ihtiyaçlarını değiştirmemektedir. Vicdanların sağladığı koruma ile serbest bırakılan bu kişiler hiçbir zaman kurdukları güven ilişkisine halel getirmeden ve kimseye yük olmadan insani, vicdani, siyasi sorumluluklarını engellere rağmen yerine getirmeye çalışmaktadırlar.

Bizlerin mücadele eksikliği, demokratik kanalların tıkanıklığını açmaktaki yetersizliklerimiz nedeniyle bedel ödemek zorunda kalmış bu direnişçileri hedef göstermek sorumsuzluktur, ayıptır.

Bulundukları konumları demokrasi ve insan hakları standartlarının geliştirilmesi için kullanmak zorunda olanların baskıcı mekanizmaya destek vermesi, hem de bunu haksızlıklara karşı bedenlerini, sağlıklarını ortaya koyanlar üzerinden yapması kabul edilemezdir.

Yalan haber ve çarpıtmaların öznelerine basın ilkelerine ve insan haklarına saygılı davranma sorumluluklarını bir kez daha hatırlatıyor, onları, Wernicke Korsakoff hastalarına yönelik saldırılarına son vermeye ve özür dilemeye çağırıyoruz.

  WERNİCKE KORSAKOFFLULAR VE ESKİ MAHPUSLARLA DAYANIŞMA GİRİŞİMİ