Yaşam ve Dayanışma Alanı’nın Hayat Bulması 700 Kişinin Katılımı Sonucu Kardeş Türküler Konseri İle Kutlandı

Yaşam ve Dayanışma Alanı’nın hayat bulması Kardeş Türküler konseri

İle kutlandı

İlk Etabı Başardık…

Wernicke Korsakofflular ve Eski Mahpuslarla Dayanışma Girişimi olarak, “Çeliğe Su Verenlerle El Ele” kampanyasının ürünü üç yıllık emeğimizin karşılığı olan Yaşam ve Dayanışma Alanı’mızın hayat bulmuş olmasını kutlamak, sevincimizi ve daha güzel günlere olan umudumuzu paylaşmak için 2 Şubat 2013 günü Maltepe Türken Saylan Kültür Merkezi’nde Kardeş Türküler konserinde bir araya geldik.

Üç yıl önce yine aynı salonda, Maltepe Belediyesi’nin karşılıksız tahsis ettiği Türkan Saylan Kültür Merkezi’nde Kardeş Türküler konseri ile yolculuğumuza başlamıştık.

Yurt içi ve yurtdışında ulaşabildiğimiz, yüreği solda atan, yüreğinin söylediğini yapmaktan vazgeçmemiş dostlarımızla birlikte adım adım yürüyerek, kuruş kuruş biriktirerek, emeğimizi, alın terimizi harç ederek ve de mekanı satın alırken birikimlerin yetmediği noktada borç bularak dubleks bir binayı satın aldık. Wernicke Korsakofflu arkadaşlarımız sekiz aydır bu mekanda yaşıyorlar. Rozet üretimini sürdürüyorlar.

Bu kazanımlarla, kampanyayı belli bir aşamaya getirdiğimizi düşünüyoruz.

Bu süreçte beraberliğimiz daha da büyüdü. Ankara konserinde Bandista, Tolga Sağ, Grup Helesa, Koma Azad, Agira Jiyan, Ahmet Telli ve Mehmet Özer, Samsun Konseri'nde İlkay Akkaya, Mehmet Özer, İzmir konserinde Hilmi Yarayıcı ve binlerce dostumuz ile birlikteydik.

Üç yıl boyunca her fırsatta onlarca etkinlikte, yurt içinde ve yurtdışında dayanışmamızı, bağlarımızı güçlendirdik.

Şimdi, arkadaşlarımızın tedavilerinin daha sağlıklı yürütülmesi, kendilerini daha iyi ifade edebilecekleri ve sürdürebilecekleri bir üretim ve sosyal ortamın oluşturulması için yeni kazanımlara ihtiyacımız var. İlk etabı başardık, yeni etapları da hep birlikte başaracağımıza inanıyoruz.

Birbirini çoğaltan dayanışma

2 Şubat 2013 Cumartesi günü 700 kişinin katılımıyla gerçekleşen Kardeş Türküler konserinde hep birlikte bu kazanımımızı kutladık, bugünden sonra yapacaklarımız için ortakça kararlılığımızı dile getirdik.

Konserin açılış konuşmasını, girişimin koordinatörlüğünü yürüten Özlem Yıldırım yaptı.

Yıldırım, “Çeliğe Su Verenlerle El ele” kampanyasını yürüten Wernicke Korsakofflular ve Eski Mahpuslarla Dayanışma Girişimi adına yaptığı açılış konuşmasında; “Bu güç ve umutla herkesi Yaşam ve Dayanışma Alanlarını çoğaltmaya, büyütmeye” çağırdı.

Ölüm Orucu ve Açlık Grevi direnişçilerinden Wernicke Korsakofflu arkadaşlar adına Muharrem Kurşun ve Başak Otlu konuştu.  Direnişçiler, içerideki hücreleştirmenin yanında dışarıdaki hücreleştirmeyi ve yabancılaştırmayı kırmanın öneminden söz ederek direnişlerinin, toplumun hücreleştirilmesi politikasına karşı yapılmış olduğunu söylediler. Kararlılıklarından hiçbir eksilme olmadan gür sesleriyle, aynı inanç ve umutla örülen bu dayanışmanın öneminden söz ettiler.

Dayanışma Ağı çalışmasından Wernicke Korsakofflular ve Eski Mahpuslarla Dayanışma Girişimi’ne evrilerek bugüne gelen süreci özetle anlatan sinevizyon gösteriminden sonra sahne Kardeş Türküler’e bırakıldı.

Kardeş Türküler kimi zaman hüzünlü kimi zaman coşkulu ama hep içtenlik dolu, umut ve dostluk dolu türkülerle adeta yüreklerimizi birleştirip vuruşlarını salondan evrene yayan bir atmosfer yarattılar. Salonu dolduran dostlarımızla birlikte kimi zaman hüzünlendik, kimi zaman isyanımız harlandı kimi zaman umudumuzu ve kardeşliğimizi zirvelerde yaşadık. Dayanışmamız büyüdü, umudumuz büyüdü.

Etkinliğin sunuculuğunu, şiirlerle, anılarla, canlı öykülerle; herkesin dikkatini mıknatıs gibi konuya odaklayan Sezai Sarıoğlu yaptı. İçtenliği, sevgiyi, dostluğu harç yapıp herkesin birbirini kuşatmasını sağladı. Türkülerle kardeş, Kardeş Türkülerle yoldaş eyledi.

Etkinliğin en önemli anı, Wernicke Korsakofflu arkadaşların tek sıra sahneye dizildikleri andı. Girişim aktivistlerinden Seza Mis Horuz’un yüreğinden kopup gelen, samimiyet yüklenmiş sözcükleriyle kararlığımızı dile getirdiği sunuşu eşliğinde Kardeş Türküler’e, Sezai Sarıoğlu’na ve direnişçilerimize çiçeklerin verildiği sahne coşkuyu doruğa çıkarttı ve herkes bu anı yürekleri kıpır kıpır, ayakta, sloganlarla ve birbirini karşılıklı alkışlayarak yaşadı.

Konser, ısrarlar üzerine Kardeş Türkülerin sahneye ikinci kez gelip bir türkü daha söylemesiyle alkışlarla sona erdi.

Herkes yüreğinde bir parça diğerinden yüklenmiş olarak salondan ayrıldı.