İZMİR - İstanbul'un ardından İzmir'de de wernicke korsakoflu ve eski mahpuslarla dayanışmak amacıyla çalışma başlatıldı. Bir konser ile startı verilecek olan çalışmada amaç; dayanışmanın süreklileştirilmesi.
İstanbul'da Wernicke Korsakoflular ve Eski Mahpuslarla Dayanışma Girişimi’nin yürüttüğü Çeliğe Su Verenlerle El Ele Kampanyası, İzmir'de de başlatıldı. Bir süredir yapılan toplantılarda, öncelikle ölüm orucu sürecinin parçası olmuş eski mahpus ve wernicke korsakofluları bir araya getirecek bir konserin düzenlenmesi kararı alındı. Konser, Şubat ayında yapılacak. Wernicke korsakoflulara ulaşmayı da amaçlayan çalışmanın amacı; dayanışmayı sürekli hale getirmek ve wernicke korsakofluların engellerini aşmalarına yardımcı olacak koşulları sağlamak.
Çalışma hakkında bilgi veren Hakan Çalışkan, “Wernicke korsakofluların fiziksel sıkıntılarını giderecek maddi dayanışmanın yanı sıra, onların moral sıkıntıları aşmaya dönük dayanışmaya ihtiyacı olduğunu görüyoruz. Yaşamlarını, engellerini aşarak devam ettirebilecekleri olanakların oluşturulması gerekiyor” dedi.
İstanbul'da yürütülen Yaşam Evi çalışması hakkında bilgi veren Çalışkan, "Aile yanında yeniden bir tecridi yaşamalarını engellemek ve ölüm orucunun yarattığı engelleri aşabilmek için yaşamevi projesi oluşturuluyor. Bunun mimari projesi de çizildi. Dayanışma konserleriyle maddi alt yapısı da hazırlanıyor" dedi.
Wernicke korsakoflu ya da ölüm orucuna katılmış eski mahpuslara ulaşmakta büyük sorunlar yaşadıklarını belirten Çalışkan, şunları söyledi: “Bu konuda merkezileşmiş bir çalışma da yok. Birçok kişi ya ailesinin yanına dönmüş ya da yurt dışına çıkmış. Bizim ilk olarak onlara ulaşmak gibi bir amacımız var. Bunun için oluşturduğumuz iletişim kanallarını basın aracılığıyla duyuruyoruz. w.korsakofflular.izmir@gmail.com adresinde de iletişim kurulabilir.”
Hakan Çalışkan, dayanışmanın sadece gecelere indirgendiği eleştirisinde bulunarak, “Konser ve dayanışma gecesiyle sorumluluğu üzerinden atan bir çalışma düşünmüyoruz. Bir konser organizasyonumuz olacak. Ancak bu çalışma, işin maddi zeminini karşılamanın ötesinde eski tutukluları ve Wernicke korsakofluları bir raya getirme amacı taşıyor. Devamında bu dayanışmayı nasıl sürekli hale getireceğiz, İstanbul'daki gibi mi bir çalışma izleyeceğiz. Bunları tartışacağız, bu konuda her türlü destek ve öneriye açığız" dedi.
ANF NEWS AGENCY
22 Aralık 2010 Çarşamba
'Çeliğe Su Verenlerle El Ele Kampanyası'
6 Aralık 2010 Pazartesi
Çeliğe Su Verenlerle El Elele kampanyası toplantısı-Avcılar/İSTANBUL 4-12-2010
Toplantı öncesinde "Unutmam Demiştin" isim filmimiz gösterildi.
Filmin ardından Taksim bölgesinden toplantıya katılanlar olarak kampanyayı tanıtıcı sunum yapıldı.
Sunumda bugüne kadar gerçekleştirilen çalışmalar, geldiğimiz nokta ve amaçlarımız aktarılmaya çalışıldı.
Sunum sonrasında katılımcılar kendi görüşlerini açıklayıp sorular sordular.
Destek yönündeki görüşlerin yanı sıra sık sık karşılaştığımız gibi bu çalışmanın neden başka kurumlarla birlikte yapılmadığı ya da onların çatısı altında gerçekleştirilmediği yönünde sorular ve öneriler de geldi.Bu sefer önerilen kurumlar İHD ve TİHV'di.
Biz de kampanyamızı bu kurumlarla birlikte götürmek istediğimizi, yaptığımız Çalıştay'a TİHV ve TOHAV'ın da katıldığını, ancak bu örgütlerin kendilerine başka bir çalışma alanı tanımladığını, bizim de eksik bırakılan bir alanı doldurmak için gayret gösterdiğimizi, bu kurumlara alternatif olarak yola çıkmadığımız belirtildi.
Katılımcılar Avcılar'da belirli bir potansiyel olduğunu ifade ettiler.
Katılımcılardan bazıları bölgede çalışma yürütmek için komite oluşturulmasını önerdiler.
Toplantı sonrasında 7 kişilik bir komite oluşturuldu.
Çeliğe Su Verenlerle Elele Toplantısı, Maltepe/İSTANBUL 03.12.2010
1 Aralık 2010 Çarşamba
Çeliğe Su Verenlerle El Elele kampanyası tanıtım toplantısı-AVCILAR/İSTANBUL
Çeliğe Su Verenlerle El Elele kampanyası tanıtım toplantısı 4 Aralık 2010 Cumartasi günü saat 16.00'da Avcılar'da Eğitimsen 7 No'lu Şubede yapılacak.
Toplantıda girişimimizin hazırladığı "Unutmam Demiştin" isimli belgesel, çalışmalarımızı anlatan bir slayt gösterimi yapılacak, Avcılar bölgesindeki dostlarımıza faaliyetlerimiz konusunda bilgi verilecektir.
Tüm arkadaşlarımızı toplantıya bekler, bölgede tanıdıkları olanlara haber vermelerini rica ederiz.
ADRES : Eğitim Sen 7 No'lu Şube
Marmara Cad. Çiğdem Sok. Yapı Kredi Bankası Üstü Kat:5 no:197 Avcılar/İSTANBUL
TARİH : 04.12.2010 Cumartesi
SAAT : 16.00
29 Kasım 2010 Pazartesi
Wernicke-Korsakoff‘lularla bir dayanışmada Samsun'dan
Wernicke-Korsakoff‘lu eski mahpuslarla dayanışma konseri Ankara’dan sonra Samsun’da da yapıldı. SAMSUN- Çeliğe Su Verenlerle Elele Dayanışma Ağı, Samsun'da W.Korsakoff’lu eski mahpuslarla, dayanışma konseri düzelendi.Fuariçi Derye Tesisleri'nde düzenlenen konsere sanatçı İlkay Akkaya, fotoğrafçı şair Mehmet Özer ve Ordu'dan yerel müzik grubu İcraat katıldı. Yaklaşık bin 500 kişinin katıldığı konser, saygı duruşu ile başladı.
Tuğba Can, yaptığı açılış konuşmasında, Wernicke-Korsakoff‘lularla dayanışmanın önemine işaret etti, emeği geçen herkese teşekkür etti. İstanbul Girişimi adına söz alan Seza Mis Horuz, bu dayanışmanın tüm dayanışmalardan çok daha önemli ve özgün olduğunu kaydetti. Mis, "Zira bu dayanışmanın özgürlük uğruna, insanca yaşam uğruna, sosyalizm uğruna mücade edenlerin, bu mücadelede ağır bedeller ödeyip, sağlıklarını kaybedenlerle bir dayanışma" olduğunu vurguladı.
Mis, bu dayanışma etkinlikleri ile aynı zamanda ülkemizdeki hapishanelerde yaşanan sorunlara karşı da duyarlılığı arttıracağını, F tiplerindeki dayatmalara da tavır alındığı kaydetti.
Wernicke-Korsakoff hastası Servet Paksoy ise, böyle bir dayanışma için emek veren herkese teşekkür ederek duygularını ifade etti. Eyüphan Başar ise “Korsakofflu olarak bir çok şeyi unuttuk ama unutmadıklarımız da var dedi. Konuşması izleyicilerin alkışını, slagonlarını ile karşılandı.
Etkinlikte sı sık, "Devrim şehitleri ölümsüzdür", "Yaşasın devrimci dayanışma", "İçerde dışarda hücreleri parçala" sloganları atıldı.
Konserde Mehmet Özer’in hazırladığı "Hapishaneler ve ölüm oruçları" konulu fotoğraflar slayt gösterimi şeklinde sunuldu. Özer’in okuduğu gecey renk kattı. Daha sonra sahneyi Grup İcraat aldı. Gecede Bafra Kapalı T Tipi Hapishanesi'nden tutuklu ve hükümlülerin gönderdii mesaj okundu.
Gecenin finalini ise İlkay Akkaya yaptı. Akkaya, gecenin sonunda söylediği "Çaw Bella" marşına yüzlerce kişi eşlik etti.
http://www.solalternatif.com/Ana-sayfa/62-Haberler/6892-wernicke-korsakofflularla-bir-dayanmada-samsundan.html
Etkin Haber Ajansı
Çeliğe Su Verenler Samsun'da el ele verdi
Samsun'da, hapishanelerde yaşanan ölüm orucu sırasında uzun süreli açlığa bağlı olarak ortaya çıkan "Wernicke Korsakof" hastalığı mağdurlarıyla dayanışma gecesi düzenlendi....
BİR DAYANIŞMA GECESİ DE SAMSUN’DAN
Maltepe Çeliğe Su Verenlerle EleleToplantısı 3 Aralık 2010
26 Kasım 2010 Cuma
Çeliğe Su Verenlerle Elele İzmir Toplantısı
27 Kasım 2010 Cumartesi
Saat: 11.00
23 Kasım 2010 Salı
Avcılar- Çeliğe Su Verenlerle Elele Toplantısı 23.11.2010, Salı
( Katılım Bakırköy'den Büyükçekmeceye kadar olan bölge)
Tarih : 23.11.2010, Salı
Saat : 19.00
Yer : Eğitim-Sen 7 Nolu Şube Adres : Marmara Cad. Çiğdem Sok. Yapı Kredi Bankası Üstü
Kat:5 no:197 Avcılar/İSTANBUL
Çeliğe Su Verenlerle Elele-İzmir Toplantısı, 10.11.2010
1- Projenin işlevi konusunda katılımcılar görüşlerini dile getirdiler.
2- İzmir ve bölge illerde yaşayan Wernicke-Korsakofflu arkadaşlarla iletişime geçmek için araştırmalar yapılmasına karar verildi.
3- İzmirde bulunan çeşitli kurumlarla bilgilendirme amaçlı görüşmeler yapılması kararlaştırıldı.Böylece İzmir'in konuya duyarlılık gösterecek ilgililerine ulaşmak hedeflendi. Arkadaşlarımız gönüllü olarak paylaştığı kurumlarla görüşmeler, İstanbul'dan gelecek dosyalarla yapılması kararlaştırıldı.Akabinde kurumların temsili katılımıyla geniş bir toplantı yapılmasına karar verildi.
Çeliğe Su Verenlerle Elele-İzmir
22.11.2010 Samsun Wernicke-Korsakoff'lular Dayanışma Girişim Yürütme Komisyonu Toplantısı
1- Son gelişmeler hakkında bilidirim (Davetiye dağıtımı,konser mekanı,ses düzeni,sanatçıların barınması,havaalanından taşıma...)
2- Konser için resmi bildirim
3- Organizasyon planlaması
4- Stand açılması
5- Korsakoff'lu katılımcılar
Kararlar
1-Resmi izin Samsun 78'liler Derneği kabulu ile dernek etkinliği dahilinde alınması kararlaştırılmıştır.
2-Organizasyonda görev alacak kişi ve kuruluşlar tespit edilip iş organizasyon planlaması yapılmıştır.
3-Samsun İstiklal Cad. 24.11.2010 Çarşamba günü saat 12-18 arası etkinlik tanıtım standı açılması karara bağlanmıştır.
4-Ondokuz Mayıs Üni.Kampüsünde 24.11.2010 Çarşamba ve 25.11.2010 Perşembe günü etkinlik tanıtım standı açılması karara bağlanmıştır.
5- Korsakoff'lu bir arkadaşın konuşmacı olarak katılması kararı alınmıştır.
11 Kasım 2010 Perşembe
Çeliğe Su Verenlerle Elele Dayanışma Kampanyasının bir ayağı olan, 12 Kurumun (Siyasi Partiler ,sendikalar,kitle örgütleri)bileşeninden oluşan Samsun Wernicke Korsakoff'lularla Dayanışma Girişmi olarak kampanya yaranına 26 Kasım 2010 da düzenlenecek etkinlik için;
- Konser yeri için Fuar içi Derya Tesisleri'nde Saat 19.30 uygun bulunmuştur.
- Afiş ve davetiyeler basılmış olup koordinasyon ekibince kitle örgütlerine ve dostlarımıza aktarılma çalışması yürütülmektedir.
Konser Programı:
-İlkay Akkaya
-Fotoğrafçı Şair Mehmet Özer
-Grup İcraat (Ordu İli'nden Yerel Grup)
-Slayt Gösterisi
10 Kasım 2010 Çarşamba
Çeliğe Su Verenlerle Elele İzmir Toplantısı
Tarih 10.11.2010 Saat:19.00
Çağdaş Hukukçular Derneği'nde yapılacaktır Adres: 854 sokak No:33 Konak-İZMİR
8 Kasım 2010 Pazartesi
İzmir toplantısı 3 Kasım 2010
Avcılar 5 Kasım 2010 cuma toplantı sonuçları
Toplantıya 10 kişi katıldı.
Kampanya dosyası toplantıda olan arkadaşlar iletildi. Ardındanda kampanyanın oluşum süreci ve şu andaki durumunu içeren bir bilgilendirme yapıldı.
Çalışmadan haberdar olan arkadaşlar kendileride bilgi verdiler. Yerel olarak burada ne yapılabilir buradan beklentiler nelerdir sorusu geldi.
Genel kampanya sürecinden beklentilerimiz ile kısa bir bilgi verildi.
23 Kasım 2010 tarihinde daha geniş bir toplantının yapılmasına karar verildi. Bu toplantıya herkes neler yapılabilir konusunda somut önerilerle gelecek.
5 Kasım 2010 Cuma
Avcılar- Çeliğe Su Verenlerle Elele Toplantısı
( Katılım Bakırköy'den Büyükçekmeceye kadar olan bölge)
Tarih : 05.11.2010
Saat : 19.00
Yer : Avcılar ÖDP ( Avcılar Belediyesi Yanı)
Gündem:
Çeliğe Su verenlerle Eleele Kampanyasının yerel ayağı nasıl örülebilir?
Bilgilerinize
4 Kasım 2010 Perşembe
ÇALIŞTAY NOTLARI
2 Kasım 2010 Salı
“Wernicke-Korsakofflular ve Eski Mahpuslarla Dayanışma Girişimi” konser düzenliyor
Wernicke-Korsakoff hastaları ve eski mahkumlara yerleşim alanı ve iş imkanı sağlamak için çalışmalar yapıyor. Girişim “Çeliğe su verenlerle el ele!” sloganıyla Ankara’da, Anatolia Gösteri Merkezi’nde 24 Ekim Pazar günü saat 15:00’te bir dayanışma konseri düzenleyecek. Çalışmada yer alan Fatime Akalın’la yaptığımız röportajı yayınlıyoruz.
Ölüm orucu direnişi 2000 yılında başladı. Devlet 2001 Temmuz ayında tahliyelerle kendi cephesinden yeni bir manevra gerçekleştirmiş oldu. Peşpeşe direnişçileri tahliye ederek direnişin insan bedenindeki etkilerini tüm toplumun gözünde görünür kıldı. Peşpeşe tahliyeler tutsak yakınlarının duruşunda da bir kırılmaya yolaçtı.
Ben de 2001 Temmuzunda tahliye edilen ilk ekiplerin içindeydim. Direnişin 264 günüydü bırakıldım. Zaten 5 yıl hapishanede kalmanın toplumdan koparıcılığının yanında uzun süren direnişin beynimde yarattığı tahribatları da taşıyordum. Zorla müdahaleye uğramıştım. Yanlış müdehale edilmesinin izlerini hala taşıyor ve yaşıyorum.
Hapishane yaşamında herşey nettir. Siyah ve beyaz gibi net bir şekilde
birbirinden ayrılır. Dost da bellidir düşman da. Bu algılayış biçiminin dışarıda
da bir süre devam etmesi gayet normaldi. Bunun üstüne direnişin hedefe kilitlenme, diğer her şeyi buna göre değerlendirme gibi doğal olan bir süreçle birleşince toplumla ciddi bir uyumsuzluk olarak şekillendi. Beni bir süre edilgenleştirdi bu durum.
Beyindeki tahribat bununla birleşince kavrama kapasitesini, algılayış
çözümleyişte ciddi sıkıntılar ve kendine güvensizlik derinleşti, bunlar edilgin yaşam biçimini uzattı. Bunları aşmam benim açımdan politik olarak ”0” dan başlamayı göze almamla ilgili bir durumu gerektirdi. Herşeyi bırakıp emekçilerin içinde sağlık emekçisi olarak işe başladım. ‘Üreten insan kendine güvenir’ gerçeği benim için somutlanmış oldu. Çeliğe su verenlerle elele kampanyasının amacını kendi yaşamımda somutlamış oldum. Elimde mesleğim vardı oradan yaşama tutunmayı başardım.
Bu olanaklardan yoksun yoldaşlarımza olanak yaratmak boynumuzun borcudur. Bu nedenle kampanyaya dahil oldum. Çok anlamlı olduğunu düşünüyorum. Toplumsal bir ihtiyaç olduğunu biliyorum. Dayanışma bizim kültürümüzdür. Onu ete kemiğe büründürüyoruz.
http://devrimciproletarya.net/?p=12280
'Wernicke Korsakofflular için üretime katılmak yaşama katılmaktır'
Her 10 kişiden birinin yolunun cezaevlerinden geçtiği Türkiye’deki cezaevi gerçeğini toplumla paylaşmak için bir grup insan hakları savunucusu ve avukat tarafından kurulan ‘Wernicke Korsakoff Hastaları ve Eski Mahpuslarla Dayanışma Girişimi’ eski mahpuslarla ilgili çalışmalarını sürdürüyor. 2005 yılında bir araya gelen bir grup insan hakları savunucusu, özellikle 2000 yılında ölüm oruçlarında bedensel yetilerini kaybetmiş Wernicke Korsakoff hastaları ile dayanışma içerisinde oldu. Kahvaltılar, geziler, yaz tatilleri gibi çeşitli sosyal etkinlikler düzenleyen grup, cezaevi sorunlarına dair pek çok panel ve sempozyum düzenledi. 2008 yılında 19 Aralık cezaevleri katliamının yıldönümünde, 1985’lerden 2008’lere kadar cezaevinde çekilmiş fotoğraflardan oluşan resim sergisi açan girişim üyeleri, Türkiye’de cezaevi gerçeğini görsel anlatan ilk girişim olma özelliğini taşıyor. Şubat 2010’da Kardeş Türküler Grubu’nun konseri ile başlayan kampanya çerçevesinde yapılan yeni bir etkinlikte bu hafta 24 Ekim Pazar günü Ankara’da Anadolu Gösteri ve Kongre Merkezi’nde Grup Helesa, Koma Azad, Agire Jiyan, Tolga Sağ ve Bandista’nın katılacağı konser, Ahmet Telli’nin şiir dinletisi ve Mehmet Özer’in hazırladığı slayt gösterimi ile devam edecek.
'Wernicke Korsakofflular için üretime katılmak yaşama katılmaktır'
200 yılında hayata geçirilen F Tipi hapishanelere karşı başlatılan ölüm oruçlarında ikinci ekipte yer alan Fatime Akalin, 2001 yılında 264 gün süren ölüm orucundan sonra tahliye ediliyor. Akalin, kendisi gibi tahliye edilen 600 arkadaşlarının olduğunu belirtiyor. Bunların bir kısmının yurt dışına çıktığını ifade eden Akalin, bir kısmının da çalışmalarına ülke içinde devam ettiğini belirtiyor. Kendi ayakları üzerinde durabilen arkadaşlarının yanı sıra; bunu başaramayanların olduğunu ifade eden Akalin, bu arkadaşlarının bakıma muhtaç olduğunu belirtiyor. Dayanışma Ağı tarafından başlatılan ‘Çeliğe su verenlerle el ele’ kampanyasının bu anlamda önemli olduğuna vurgu yapan Akalin, üretime katılamamanın kendilerini yük olarak görmenin temel nedeni olduğunun ve sırf bu nedenle bile olsa bu kampanyanın çok önemli olduğuna dikkat çekiyor. 10 yıldır tahliye olduğunu ama 3 yıldır çalışmaya başladığını ifade eden Akalin, “Ben bir sağlık emekçisiyim. Ben 10 yıl oldu tahliye olalı, ama çalışmaya başlayalı 3 yıl oldu. Bu 3 yıl içinde kendi sağlığımda hem fiziksel hem zihni gelişimimde gelişimim daha da hızlandı. Bu ilerleme daha önce olmuyordu. Şimdi beni tanımayan ölüm orucu direnişçisi arkadaşlarım benim ölüm oruççusu olduğumu düşünmüyorlar” diyor. Anadolu Gösteri ve Kongre Merkezi’nde düzenleyecekleri konser ile toplumu bu hastalık hakkında bilgilendirmek istediklerini ifade eden Akalin, bir taraftan da ölüm orucu sürecini anlatmak ve çözüm yolu çalışmalarını aktarmak istediklerinin altını çizdi. Buradan elde ettikleri gelirle bir cafe açacaklarını belirten Akalin, Wernicke Korsekoff hastalığında olan arkadaşlarının burada çalışmalarının temel amaçları olduğuna belirtti. Cezaevlerin koşullarının her geçen gün kötüye gittiğini ifade eden Akalin, F Tipi uygulamasının temel amacının devrimci iradelerini kırmak olduğu, ama tüm zorlanmalara rağmen içerde de dışarıda da direnmeye devam ettiklerini kaydetti.
Amaç Wernika Korsekoffluların hayata katılması
Barbaros Yılmaz, bu kampanya ile Wernicke Korsekoff hastalığının pençesinde ayakta durmaya çalışan arkadaşlarının sosyal hayata katılabilecekleri bir alan yaratmayı amaçladıklarını ifade etti. 2000’lerde başlayan F Tipi hapishanelere yerleştirme politikasının cezaevlerinden başlayarak toplumun tüm kesimlerini hücreleştirme operasyonu olduğunun altını çizen Yılmaz, o zaman ölüm orucu ile buna karşı durmaya çalıştıklarını ve dışarıda da bütün zorlanmalarına rağmen ayakta durmaya çalıştıklarına belirtti. Son dönemlerde içeriden ölüm haberlerinin sık geldiğinin altını çizen Yılmaz, “Hala cezaevlerinde birçok insan en ağır koşullarda, tedavisi engellenerek, kanser ve çeşitli hastalıkların pençesinde ölümü beklemelerine göz yumularak, ölüme terk ediliyor. Bunu kabul etmek imkansız bir şey” dedi.
'Ağacın yaprağını görmediğin mekanlarda en basit şeyler anlam kazanıyor'
Ümraniye Cezaevi’nde ölüm oruçlarının birinci ekibinde yer aldıklarını ifade eden Serbet Peksoy da, herhangi bir müdahaleye karşı bilinçlerini yitirmemek için B1 ilacı kullandıklarını ve bununda yaşamlarının uzamasına neden olduğunu ifade ederek, “Maalesef bilincimizi yitirmesek de yaşamımız uzadı ve ölüm olmadı. Bu ölümü istediğimiz anlamına gelmiyor. Ama ölümün olmaması toplumdaki beklentileri farklı yöne evirdi. Düşman daha fazla saldırdı. Maalesef süreç farklı bir biçim aldı. Bir şey yapma ihtiyacı duyduğum için buradayım” dedi. Cezaevlerinin farklı mekanlara olduğunun altını çizen Peksoy, “Cam bardakta çay içmeyi, tel kaşıkla yemek yemeyi, bunlar size basit gelebilir, ama ağacın yaprağını görmediğiniz yerde tüm bunlar önemli olabiliyor. Gökyüzünü görmediğin bir yerde bunlar güzel şeylerdir. Biz bu ağır saldırılar karşısında boyun eğmedik eğmeyeceğiz, büyük bir zaferimiz vardır dik durduk dik duracağız” dedi.
Wernicke Korsakoff hastalığı nedir?
Wernicke Korsakoff, cezaevlerinde açlık grevi ve ölüm oruçlarından sonra gündeme geldi. Cezaevlerinde ölüm orucu eylemine giren tutuklularda uzun süreli açlığa bağlı olarak ortaya çıkan Wernicke Korsakoff sendromunda, hasta hafıza kaybına uğruyor, yeni şeyler öğrenemiyor ve vücudun hareket kabiliyeti önemli oranda geriliyor. Ölüm orucu eylemlerinden sonra birçok eski tutuklu bu hastalıkla mücadele ediyor. / DİHA
http://www.yuksekovahaber.com/haber/tutuklulara-destek-konseri-39273.htm
Wernicke Korsakof’ hastalığı olan mahkumlarla dayanışma gecesi düzenlendi
Hapishanelerde ölüm orucu süreçlerinde ve uzun süreli açlığa bağlı olarak ortaya çıkan ‘Wernicke Korsakof’ hastalığı olan mahkumlarla dayanışma gecesi düzenlendi
Etkinliğe Kome Azad, Grup Helese, Ahmet Telli, Bandista ve Agire Jiyan destek verdi. Coşkulu bir kalabalığın Çeliğe su verenlerin yanında olduğunu ve olmaya devam edeceğini gösterdiği etkinliğe demokratik kitle örgütleri, sendikalar ve odalarında ciddi anlamda destek verdiği görüldü.
Biz bu projeye varız
Sendika.Org olarak Grup Helesa ile yaptığımız görüşmede Helesa, yaşama hakkına yapılan bu saldırının siyaset üstü olduğunu belirterek “bütün toplumun bu projeye destek vermesi gerektiğini” ifade etti. Dilimiz döndüğü, gücümüz yettiğince bu projenin gelişmesi için elimizden geleni yapacağız diyen Helesa yaşama hakkı için yapılacak bu mücadeleyi destekleyeceklerini çünkü bunun bir insanlık borcu olduğunu söylediler.
Sendika.Org/ Ankara
29 Ekim 2010 Cuma
ÇALIŞTAY - 30 EKİM 2010
09.50 TOPLANMA - 10.00 AÇILIŞ
I- Ne Yaşadık, Ne Düşünüyor, Ne Hissediyor, Nasıl Yaşıyor ve Ne yapmalıyız? (10.00- 10.30)
III- W. Korsakoff’lulara tıbbi destek ağı nasıl kurulmalı? (Genel Perspektif) (11.00 – 11.30)
V- Sosyal Merkez'in mimari tasarımına nasıl bakılmalı ve nelere dikkat edilmeli? (12.00 - 12.30)
VIII- Sunum ve soru-cevap bölümlerinin özetleri – Değerlendirme ve kapanış
24 Ekim 2010 Pazar
Canlı Yayın
............................................................
23 Ekim 2010 Cumartesi
WERNİCKE KORSAKOFF ANKARA KONSERİ NETTEN CANLI YAYIN
celigesuverenlerleelele.blogspot.com, blogumuza ve facebook grubumuzada link gönderecegiz.
Bizi bu adreslerden takip ediniz.
14:30 gibi deneme yayını yapacağız.
Selamlar
19 Ekim 2010 Salı
Çelik böyle sertleşiyor dünya böyle büyüyor
Barış Yıldırım
http://www.evrensel.net/haber.php?haber_id=76928
Wernicke Korsakoflular ve Eski Mahpuslarla Dayanışma Girişimi’nin Çeliğe Su Verenlerle Elele konserler dizisi Ankara’da devam ediyor.
Ostrovski’ye, Bolşevik devrimine ve elbette devrimin tutsaklarına bir armağan fırsatı.
Nikolay Ostrovski, 32 yıllık kısacık yaşamına dünya devrimci geleneklerinin başucu kitaplarından ve sosyalist gerçekçiliği başyapıtlarından birini, Ve Çeliğe Su Verildi’yi sığdırmayı başardı. Belki de yaşamını bu kitaba sığdırdı, demek daha doğru olur.
Çünkü kitabın Başkahramanı Pavel Korçagin, 7 Kasım’da 93. Yıldönümünü kutlayacağımız Ekim Devrimi’ni ören, devrimi korumak için iç savaş yıllarında savaşan ve devrim sonrasında zorlu koşullarda sosyalizmi inşa eden, hayatının son yıllarını ağır bir hastalıkla ama -bu kez kalemiyle ve sözleriyle- devrimi inşa görevini bir an bile bırakmadan geçiren Bolşevik kadrolardan biridir. Ostrovski de öyle.
‘Çelik Böyle Sertleşti’ adıyla da çevrilen roman (Orijinaline çok daha yakın ama çok daha az şiirsel bir başlık, bu yüzden de pek rağbet görmedi) Türkiye devrimci kadrolarının ve hayat ırmağını devrime doğru çeviren hemen herkesin kitaplığında bir zaman bulunmuş olmalı. ‘Kitaplık,’ derken lafın gelişi. Bazen gerçekten de bir derneğin yahut bir öğrenci evinin gerçek kitaplığı olabilir burası, ama çoğu zaman bir paltonun cebi, bir sırt çantası, bir kantin masası yahut bir hapishane zulası olabilir.
ESKİ MAHPUSLARA YAŞAM ALANI
“Eşitlik-Özgürlük mücadelemizin ve umutlarımızın gerçekleşmesi mücadelesinde payına mahpusluk düşmüş, açlık grevleri-ölüm oruçları nedeniyle hastalanmış kardeşlerimiz”le dayanışmak için bir araya gelen inisiyatif, Wernicke Korsakoflular ve Eski Mahpuslarla Dayanışma Girişimi, çok yerinde bir biçimde, adını işte onların bu başucu kitabından alıyor: Çeliğe Su Verenlerle Elele.
Girişim, eski mahpuslara bir yaşam alanı yaratmak için aynı adla konserler düzenliyor. Bunlardan biri de 24 Ekimde Saat 15.00’de, Ankara’da, Anadolu Gösteri ve Kongre Merkezinde gerçekleştirilecek. Konserde dayanışmaya şiir, şarkı ve türküleriyle katılacaklar arasında Ahmet Telli, Tolga Sağ, Koma Azad, Agirê Jiyan, Grup Helesa ve Bandista var.
Ostrovski’nin daha az bilinen, ama başyapıtı kadar önemli bir başka kitabı daha var: Selam Yaşam Ateşi. Burada yazarın çeşitli mektupları aracılığıyla, hayatının, bedeninin azıcık bir kısmını hareket ettirdiğinde bile müthiş acılara gark olduğu son günlerinde devrim için üretmek azminden nasıl vazgeçmediğini görürüz. Bir anlamda Çeliğe Su Verildi’nin devamıdır bu kitap. Oradan bir cümle kalmış aklımda, aklımda kaldığınca aktarıyorum: “İnsanın dünyası küçüldüğü zaman en küçük aksilikler bile büyük felaketler gibi görünür. İnsanın dünyası büyüdüğü zaman büyük zorluklar bile küçücük engellere dönüşür.”
Koca dünyanın koca koca dertleriyle hemhal olup kendi dünyalarını büyütenler, dünyayı daha dertsiz bir yer haline getirmek çeliği sertleştirenler, bu iş için terlerini ve kanlarını kullandı. “Biz olmasak güzel değildir dünya,” der ya Enver Gökçe. Türküleri daha güzel yapan şey, onların güzellikleri için, onları söyleyenlerin güzellikleri için çıkarsız kendini sunanların bulunması değil mi? Şimdi türküler onlar için. Hem Ostrovski’nin geçmiş (26 Eylül) 106. doğum gününe, hem devrimin yaklaşan 93. doğum gününe bir armağan olur. (Ankara/EVRENSEL)
yildirimb@gmail.com
18 Ekim 2010 Pazartesi
ÇELİĞE SU VERENLERLE ELELE-LONDRA TOPLANTISI
2 Aralıkta sosyal bir etkinlik yapılacaktır. Bu etkinlikteki amacımız, Nisan ayında yapmayı planladığımız konserin alt yapısını oluşturmak ve kampanyayı tanıtmak.
1) Sinevizyon (Belgesel CD'yi göstermeyi düşünüyoruz)
2) Etkinlikte iki konuşmacı düşünülüyor,
3)Yerel 3 müzik grubu ile görüşmek için bir arkadaşımız iletişime geçecektir,
Bu geceden toplanacak gelirle yapılması düşünülen (nisan gibi) büyük bir konser planı var .Bu konuda da, arkadaşlar Kardeş Türküleri düşünüyorlar. Sizlerden bu konuda yardım talebimiz var .
2 Aralık gecesi için 100 adet davetiye hazırlanacak,
Davetiyenin üstüne Çeliğe Su Verenlerle Elele Dayanışma gecesi yazılacaktır.
Davetiyenin arka yüzüne iki paragraflık bir kampanyayı tanıtma yazısı yazılacaktır,
Bir sonraki toplantı 31 Ekimde olacaktır. Bir arkadaşımız toplantının organize edilmesi ve davetiyenin basılması sorumluluğunu aldı.
15 Ekim 2010 Cuma
7 Ekim 2010 Perşembe
ÖREN'DE DOSTLARLA NEŞELİ BİR KAMP
1-6 Eylül 2010 tarihinde başta İstanbul, Ankara ve İzmir’den WK ve eski mahpus 21 arkadaşın katılımı ile Disk Genel İş sendikasının Ören tesislerinde güzel bir kamp yapıldı. Bu kamp hafta sonu ve ziyaretçilerin katılımı ile 30 kişiyi geçti. Çeliğe Su Verenlerle Elele adı altında yürüttüğümüz; WK ve eski mahpuslarla dayanışma kampanyası dahilinde böyle bir kamp ilk kez gerçekleştirildi. 3 ilden 21 arkadaşın 6 gün boyunca bir arada oluşu, hem kampanyanın daha üst boyuta taşınması açısından kampanyayı yürüten arkadaşlar için ve hem de uzun yıllar bir araya gelememiş adeta bulundukları evden ya da şehirden dışarı çıkamayan arkadaşlarımız için moral oldu.
İşçi sınıfının ender tatil kamplarından olan Ören tesisleri, 12 Eylül Askeri darbesiyle kapatılmış ve uzun bir dönem el konulmuştu. Bu tesisler yıllar sonra buruk ama anlamlı bir karşılamaya sahne oldu. Bu ülkenin dağlarında, köylerinde, şehirlerinde, fabrikalarında, okullarında, mahpushanelerinde ve işkencehanelerinde her türlü zulme ve işkenceye direnen, kurşunlanan, zindanlarda Açlık Grevleri ve Ölüm Oruçları ile direnip ölüme yatan, sakat kalmayı göze alan, gerektiğinde gülümseyerek, gözünü kırpmadan idam sehpalarına çıkan, değerler yaratan, bu ülkenin yiğit evlatları- devrimcileri bu işçi tesislerinde bir arada oluyor-eğleniyordu. Buruk ama anlamlı…
İlk gün hava kapalı ve yağışlı da olsa; yol yorgunluğundan dolayı i istirahat edilmiş oldu. Yemek yenip çaylar içildi. Tesis gezildi. WK ve eski mahpuslar için hazırlanmış uzun masalarda kahvaltı, öğlen ve akşam yemekleri hep birlikte yenip, uzun süren masa başı sohbetleri yapıldı. Lobide yine WK ve eski mahpuslar için bir araya getirilen masalar da uzun süren molalarla çay kahve içilip “nerde kalmıştık” diye başlayan esprilerle, kahkahalarla hoş sohbetler yapıldı.
Bir akşam film izleyerek, bir akşam da; kadehlerle bir arada olmanın keyfine; ulaşılamayan, ya da aramıza faklı nedenlerden dolayı katılamayan arkadaşlar ve emeği geçen herkes için kaldırıldı.
Kimi zaman sazlı-sözlü, kimi zaman da hep bir ağızdan şarkı, türkü ve şiirler söylenip eğlenildi.
WK ve eski mahpuslar kendi yaşamları ile ilgili, kampanyadan beklentileri ve neler yapılabilir üzerine görüşlerini belirttikleri sohbetler yapıldı. Belediyenin temin ettiği otobüsle 3-4 saatlik zaman diliminde çevre köyler dolaşıldı. Bu gezi de kampa ayrı bir renk kattı.
Gündüzleri deniz keyfine diyecek yoktu. WK ve eski mahpusların aynı anda ve rahat denize girebilmesi için 6-7 adet şambreller ve deniz gözlüğü alındı. Aynı anda denize girip yüzen WK ve eski mahpusların keyif aldığı ortam da görülmeye değerdi. Keyifle denize girip çıktılar. Burada da “denizkızı, denizanası” vb şakalarla gülünüp eğlenildi. Koltuk değneklerini atıp, çıplak ayaklarla “ondan” kaçarcasına kahkahalarla çimler üzerinde koşarak yarış yapılması, seyrine doyulmayacak bir tablo oluşturdu. Sahil yürüyüşü, kamp içi yürüyüşler ile birlikte bol bol fotoğraf ve video çekimleri, bu güzel anları ölümsüzleştirdi. Bir arada olmanın mutluluğu ve keyfine diyecek yoktu.
Ören kampında 3 büyük şehirden gelen WK ve eski mahpusların tanışması, kaynaşması ve önceden tanışanların yıllar sonra böyle bir yerde tekrar bir araya gelmesi sağlanmış oldu. Sıkı sıkıya sarılmalar, ağızdan çıkan güzel sözler, espriler… Yüzlerde gülücükler, gözlerde parıltı… “Varım, ayaktayım, sen de ayağa kalk” diyordu... Hasret giderilmesi, eskinin yad edilmesi çok güzeldi. Çok güzel bir atmosfer oluştu, geçen 6 gün boyunca.
Kamp boyunca tam bir dayanışma örneği sergilendi. Dostlarımızın odalarına, yemekhaneye alınmasında, kumsala gidilmesinde ve denize girip, yüzüp çıkarılmasında herkes üzerine düşen görevi dayanışma bilinciyle yerine getirdi.
6 gün boyunca bir arada olmak, hasret gidermek yetmemişti; ayrılırken sıkı sıkı ve tekrar tekrar sarılmalar bunu gösteriyordu. Bu kısa ama anlamlı buluşmanın bitmesi istenmiyordu sanki..! Ayrılmak-vedalaşmak bunun için biraz zor biraz buruk oldu. Yapılan ikili ve grup sohbetlerinde de, “bitmesin, daha uzun olsun, tekrarı olsun” gibi istekler gözden kaçmıyordu.
Bu kampın örgütlenmesinde emeği geçen başta dostlarımızı kampa uğurlayan arkadaşlarımıza,Ören tesislerine gidiş-geliş için araç temin eden belediye’ye, kampta yardımlarını esirgemeyen tesis çalışanlarına, köyleri gezmemiz için otobüs temin eden yerel belediyeye , rehberimize, tesiste sazı ve sözü ile destek veren genç arkadaşımıza, kampta bizleri yalnız bırakmayan ziyaretçilerimize; WK ve Çeliğe Su Verenlerle Elele kampanyası adına teşekkür ederiz.
WERNİCKE-KORSAKOFF’LULAR VE ESKİ MAHPUSLARLA DAYANIŞMA GİRİŞİMİ
WERNİCKE KORSAKOFF’LULAR VE ESKİ MAPUSLARLA DAYANIŞMA GİRİŞİMİ 05.10.2010 toplantı tutanağı
Gündem.
1-Girişimin yeniden yapılandırılması
· WK arkadaşlara doğal üye kabul edilmesi
· Girişimde bulunan herkesin bir çalışma gurubunda görev alması
· Yerel platformların kampanya komiteleri (bu süreçte) girişim üyesi sayılması
2-Gurup Mailleri,
- Girişim toplantı kararlarının girişim üyelerine, geneli ilgilendiren kararların mail gurubuna gönderilmesi ve site-blog’ a konulması
- Toplantı bilgilendirme maillerinin içerikleriyle birlikte daha anlaşılır olması,
katılımcıların isimleri ,önerileri,toplantıya katılamayanların gerekçeleri ve diğer açıklayıcı bilgilerde içermesi,
3-Dosyanın dağıtımı ve kampanyanın örgütlenmesi,
4-Yerel toplantılar yapılması(Maltepe ve Avcılar)
5-Çalıştayın örgütlenmesi,
6-Ankara’nın kamusal vicdan deklarasyonu çalışmasının değerlendirilmesi
7-Ortak Ev
Toplantısı kararları
1-Ankara Konseri için eldeki görevli önlükleri gönderilecek, 100 adet tamamlanacak,
50 adet dosya ,görsel medya Cd’si Perşembe günü ulaştırılacak,
50 adet yeni CD hazırlanacak
2- Ankara konserine İstanbul’dan gidecek sanatçı ve katılımcılar için Ş.Belediyesinden randevu istenecek,
3- WK’ arkadaşların girişimin doğal üyesi prensip olarak kabul edildi ve girişim faaliyetlerinden haberdar olmak isteyen WK arkadaşlar girişim mail gurubuna dahil edilecekler
4-Girişim toplantılarına katılan arkadaşların aynı zamanda girişim çalışma guruplarında da görev alması önerisi kasım ayında yapılacak koordinasyon toplantısında görüşülmeye bırakıldı,
5-Yerel ve yurt dışı kampanya komitelerinin girişim mail gurubuna dahil edilmesi,
6-Ulaşılmaya çalışılan WK’lı arkadaşlarla ilgili çalışmanın gözden geçirilmesi,
7-Dosya dağıtımı ve bilgilerin yeniden gözden geçirilmesi ve sonraki toplantıya bir rapor sunmaları,
8- Çalıştay hazırlıklarını yapmak için komite kurulmasına,
Çalıştayla ilgili görüşmelerde/yazışmalarda kullanılmak için çalıştayın içeriğini anlatan kısa bir metin hazırlamasına TUHAV’ dan nörolog ve psikolog arkadaşlardan çalıştay için sunum yapmaları üzerine konuşulmasına,
9- Girişim adına yayınlanması istenen Ören kamp metninin düzenlenmesine,
10-Ortak ev için yer aranmasına,
bir dahaki toplantının Metalurji M. Odasında (12 ekim Salı günü saat 19.00) yapılasına karar verilmiştir.
Görüşülmesi yapılamayan aşağıdaki gündem maddeleri bir dahaki toplantıya kalmıştır
1-Kampanya dosya değerlendirmesi
2-Kampanyanın örgütlenmesi ve Ankara konseri organizasyonu,
3-Kamusal Vicdan Deklarasyonu isimli Ankara çalışması
WERNİCKE KORSAKOFF’LULAR VE
ESKİ MAPUSLARLA DAYANIŞMA GİRİŞİMİ
4 Ekim 2010 Pazartesi
WERNİCKE KORSAKOFF’LULAR VE ESKİ MAPUSLARLA DAYANIŞMA GİRİŞİMİ 28-09-2010 Tarihli Toplantı Tutanağıdır
- Girişim toplantı kararlarının girişim üyelerine,geneli ilgilendiren kararların mail gurubuna gönderilmesi ve site-blog a konulması
- Toplantı bilgilendirme maillerinin içerikleriyle birlikte daha anlaşılır olması,katılımcıların isimleri ,önerileri,toplantıya katılamayanların gerekçeleri ve diğer açıklayıcı bilgilerde içermesi,
· Afiş tasarımı ve talep edilen görsel malzemelerin hazırlanıp gönderilmesine,